Günümüzde gerek kaynakların fazla tüketimi , gerek değişen ritüeller ve çevresel etkileşim sonucunda insanlar beslenme şekillerini değiştirmeye başladı. Bu beslenme türlerini biraz hatırlayalım.
En yaygın tercih edilen ve 1800’lü yıllardan bu yana popülerliğini koruyan tür vejetaryenliktir. Temel anlamda et yemekten kaçınmak (beyaz, kırmızı) , diğer hayvansal gıdaların tüketildiği bir beslenme şeklidir. Vejetaryenler, pesketaryenler, flaksitaryenler, früviteryanlar gibi birçok gıda tüketimi tercihleri mevcuttur. Son yıllarda popülerlik kazanan bir diğer beslenme şekli ise veganlıktır. Veganlığın temel tercih nedeni bir diyet düzeni değil, hayvanlara zulüme karşı sergilenen bir tutumdur. Hayvansal gıdaların hepsini tüketmekten uzak durular. Ancak bu beslenme ritüelleri iyi anlaşılmadığı ve ‘’çevre’’ faktörünün etkisi ile anlaşılmadan ve plansız bir şekilde uygulandığında sağlığa zararlı hale gelebilmektedir.
Beslenme ritüellerinin yanlış uygulanması sonucu oluşan zararlar kısaca şöyledir;
Gelişim geriliği ,B12 eksikliği ,fazla karbonhidrat tüketimine bağlı obezite ,kalp ve damar hastalıkları gibi. Malum dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi sürecinde en kritik önlem vücut bağışıklığını güçlü tutmak. Uzmanlar dengeli beslenmenin özellikle karbonhidrat ve protein dengesini kurmanın vurgusunu yapıyor. Proteinlerin yapıtaşları olan aminoasitlerin vücudumuz için önemini hepimiz biliyoruz, elbette ki baklagillerden ve bitkisel gıdalardan bu besin grubunu sağlayabiliyoruz ancak bitkisel ve hayvansal gıdalardaki protein yapısının farkı burada öne çıkıyor. Hayvan kaynaklı proteinler bizim proteinlerimize çok daha fazla benzer haldeler, bu yüzden de bitki proteinlerinden daha kolay ve hızlı şekilde kullanılırlar. Bitki proteinleri, bir veya daha fazla amino asit bakımından kısıtlıdırlar. Bir bitki proteinindeki bağıl amino asit eksikliğini düzelttiğimizde, hayvan proteinlerine eşdeğer hale gelir. Bu durumda akıllara veganlık, vejetaryenlik gibi beslenme türlerinin sağlıklı olup olmadığı geliyor. Bu beslenme türlerinin gereksinim ve uygulanma adımlarının iyi araştırılması ve anlaşılması gerekiyor. Aksi takdirde sergilenen bu duyarlı davranış, bu ritüeli benimsemiş bireylerin sağlığını ve aynı zamanda toplumun sağlığını tehdit edebilir.

Covid-19 aşısının geliştirilmesi sürecinde insanlara uygulanmadan önce hayvanlar üzerinde denendi, çeşitli deneyler yapıldı ve başarılı olana kadar muhtemelen birçok kayıp verildi. Etik ve hayvan hakları doğrultusunda vegan veya vejetaryen olmuş bireyler, bu kritik süreçte aşı bulunursa tedaviyi kabul edecekler mi veya tepki gösterecekler mi? Bu kafalarda büyük bir soru işareti oluşturuyor. Bekleyip ve deneyimleyip göreceğiz.
Yararlandığım kaynaklar ;
- https://www.hurriyet.com.tr/mahmure/covid-19-doneminde-vegan-ve-vejetaryen-beslenme-saglikli-mi-41612727
- https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/497685
- https://www.cnnturk.com/saglik/kovid-19-doneminde-vejetaryen-ve-vegan-beslenmeden-uzak-durun
Vegan olmasam dahi veganları başardıkları şeyler için takdir ediyorum. Hayvanlara karşı yapılan yanlış muameleler veganlar sayesinde daha çok medyada yer bulabiliyor. Açıkçası ben de merak ediyorum covid gibi kritik bir durumda eğer aşı hayvanlar üzerinde denenirse yaklaşımlarının nasıl olacağını.
Kutluyorum başarılar diliyorum 😘
Bu beslenme şekillerini sırf ilgi çekici olmak ve tırnak içinde “farklı” olmak adına yapanlar olduğu sürece bu işlerin gerçek faydaları ve amaçları pek anlaşılmayacak,umarım bu durum değişir.Çok güzel ve ilgi çekici bir yazı olmuş, devamını bekliyoruz. 😁